tag:blogger.com,1999:blog-91744699354753539912024-03-18T21:23:02.871-07:00Sevra E-MecmuaKonuşabilseydik yazmazdık.Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.comBlogger31125tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-81193122580863315562014-01-12T13:52:00.000-08:002014-01-12T13:52:26.143-08:00davane diyordu şair<br />*Velhâsıl onlar vurdu, biz büyüdük kardeşim<br />çünkü sosyalistin paylaşmadığı ekmeği paylaşan<br />inançlı çocuklardık biz<br />felluce'de<br />gazze'de <br />srebrenitsa'da<br />halepçe'de biz büyüdük<br />şam'da ki bacımın ciğerine acı dürdüler<br />biz öyle teslim olacak çocuklar değiliz kardeşim<br />çeçenya'da dalımızı kırdılar <br />ama yok ama asla<br />biz öyle vazgeçen çocuklardan olmadık kardeşim<br />bosna'da hain pusuya düştük<br />kamboçya'da <br />arakan'da <br />myanmar'da soframıza kan doğradılar<br />dönmedik yolumuzdan <br />ölüm koydular ceplerimize <br />fırsat vermedik imânımızdan<br />biz öyle çelmeyle düşecek çocuklar değiliz kardeşim<br />uhud'da dağlar titredi<br />dost yaralanmıştı <br />göğün şakakları yarıldı <br />sağanak sağanak rahmet yağdı <br />dost hiç mi hiç vazgeçmedi kardeşim<br />bitâp düştü, yoruldu, taşlandı<br />ama davasını asla terketmedi kardeşim<br />sen ne zamandır kutlu davaya gönül koyar oldun<br />kim alıkoyabilir seni yolundan<br />sen ki ümmet-i muhammed'sin <br />senin gözünü hangi fâni korkutabilir<br />can kardeşim<br />mücahidim<br />adımlarına neşter vuracaklar <br />sen öyle yıkılacak çocuk değilsin<br />dizlerinin kanadığı yerden şahlan<br />artık yeter sineye çekme kardeşim<br />bilal gibi söyle<br />ebu zerr gibi yaşa <br />hamza gibi öl <br />ali gibi bil <br />ebu bekir gibi paylaş<br />Resulullah gibi sev kardeşim <br /><br />Cem Tekinarslan<br /><br />Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-81094727147896566562013-12-11T07:59:00.002-08:002013-12-11T07:59:36.049-08:00şiir<span style="font-family: inherit;">Yıllarca suçsuz yere hapis yatmak mı adalet<br />Bir idam sehbası kadar kısa mı hayat<br />Masum çocukları gazlarla zehirlemek kadar mı basit insanlık<br />Fıtratı bozulan yaratıklara dönüyoruz yavaş yavaş...<br />Dünyayı çok önemsiyoruz sanki çok lazımmış gibi<br />Duayı yılbaşındaki noel babalar olarak görüyoruz sadece tek kullanımlık<br />Bilmiyor ki kalabalıklar kimden geldik kime gideceğiz <br />Şu iki cümleydi belki her şeyi özetleyen<br />"Kahrolsun dünya"<br />"Kahrolsun Allaha karşı bütün ideolojiler"<br /><br />Ömer Zahid Özüdoğru</span>Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-17781229667336669972013-11-13T11:30:00.000-08:002013-11-13T11:30:00.693-08:00köpürmeyi reddeden sabun<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><br />
bu çocukların yüzleri doğuştan elem saçıyor güzelim<br />
gözleri kara. elâ gözlülerin de hatta...<br />
kaybedecek bir şeyleri yok<br />
göz göze gelsem yüreğime bakıyorlar<br />
kendi arka caddelerimde<br />
kendi benimi kaybediyorlar<br />
üstüm kavi,üşüyor <br />
en mahrem rüyalarım.<br />
<br />
dur güzelim hemen soru sorma<br />
bir fırsat ver gözlerimi kaçırayım<br />
çalılara takılayım, gömleğim yırtılsın<br />
arkadaşlara hava atayım.<br />
<br />
buraya bir not düşüyorum<br />
herşeyim sizin olsun kendi özüm bana kalsın<br />
yalnız cekedimi alıp çıkayım.<br />
<br />
boğazdan vapurlar geçiyor güzelim <br />
güzelim mavi denizi beyaz köpüklerle yararak<br />
-mavibeyaz ilahi bir bestedir bunu sana söylemiştim-<br />
<br />
kendimden geçiyordum sana uğrayayım dedim<br />
güzelim ben kuran'da da geçiyorum<br />
hep geçerim.<br />
dikkatli bak, orta sayfalarda bir yerlerde geçiyorum<br />
ellerim cebimde, ağzımda uzun ikibin<br />
kısa hızlı adımlarla geçip gidiyorum<br />
<br />
say ki köpürmeyi reddeden bir sabunuz,<br />
yahudilerden imal edilmişsek<br />
suçumuz ne<br />
en adi kirlerden arındırmışsak kanlı elleri?<br />
<br />
dediklerimi aynen ilet güzelim<br />
Nuh peygamber alırsa tüm mesuliyeti <br />
biz de bineriz o vapura.<br />
ayrıcaa<br />
martılar da rahatsız edilmeyecek!<br />
<br />
Ahmed Doğan<br />
<br />(sahte vefa fanzin sayı:sekiz)</span>
<!--[if !supportLineBreakNewLine]--><br />
<!--[endif]--><span lang="EN-US"><o:p></o:p></span></div>
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-17438146438672941932013-10-03T15:30:00.000-07:002013-10-03T15:30:09.595-07:00yularlara veda<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br /></span><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">kırgın durak, solgun yaprak</span><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br /></span><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">şehir bitkin<br />cami avlusunda fayrap öpüşler yarım<br />gençliğim namlular altındadır ey<br />çocukluğum kutsanmış devletin bekasına revize<br /><br />şehre hoyrat adımlarla giriyorum,<br />yağmurun yıkadığı sokakları,<br />yokuşları bir bir tırmanıyorum<br />adımlarım hoyrat…<br />dizginlersem eğer şu beynimdeki sonsuz cereyanı<br />sızıp gitmezsem mazgallardan<br />koşar adım bir cevap vereceğim<br />şehre<br />adımlarım kısrak!<br /><br />dinle beni ey yürüyen<br />yularlı at sürüsü!<br />olmakta olan hiçbir şey<br />olmakta olduğu gibi<br />olmak zorunda değil!<br /><br />Ahmed Doğan</span>Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-57107554474625929932013-08-23T15:51:00.000-07:002013-08-23T15:53:14.723-07:00müracaat<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>Ortasında bir cehennemin, </i></span><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>alevlere yumruk sallamakla geçiyor ömrümüz.</i></span><br />
<i><span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">rabbim sen söyle ringe nasıl çıkılır</span></i><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>kalplerimize ilham et allahım gard nasıl alınır</i></span><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>kaşımız değil ciğerimizdir açılan</i></span><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>dişimiz değil yüreğimizdir kırılan</i></span><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>rabbimizsin, öğret bize</i></span><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>bu cehennemden nasıl çıkılır?</i></span><br />
<i><span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">elbet intikam sahibisin,<br />elbet hak yerini bulur lakin kaldırmıyor yüreğim.<br />muhammed alinin yumrukları hürmetine ya rab</span></i><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>hazıra konmak değil niyetim; ilahi yumruk beklemiyorum</i></span><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>öğret bize "rabb"im:</i></span><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>köşeye sıkışmışken,</i></span><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>kaldıramıyorken kafamızı,</i></span><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>göremiyorken önümüzü,</i></span><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>kaybediyorken bilincimizi,</i></span><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i>zalimin suratına öldürücü kroşe nasıl vurulur?</i></span><br />
<i><span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Ahmed Doğan</span></i><br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span>
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif; font-size: large;"><i><br /></i></span>
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-3190296995259336402013-08-04T16:16:00.002-07:002013-08-04T16:16:55.699-07:00Şimdi Ellerini Nereye KoymalıEllerini hızla bıraktı, ceplerine koydu. Hiç bu kadar çabuk vermemişti bir kararı, kısa fakat hızlı adımlarla yürüyüp geçti yanından. Rüzgârın da hızla geçmesine izin verdi yanı başından. Dertlerden birini seçmesi lazımdı insanın, birden fazlası fazla geliyordu yüreğine, birinden birine yer kalmıyordu. Hava çabuk bozacağa benziyordu, bulutlar bir araya gelmeye başlamışlardı biraz önce verdiği karar gibi alel acele. Adımlarını sıklaştırdıkça toprak daha çok tozup paçalarının renginin kahveye çalmasına sebep oluyor sinirlerini daha da geriyordu. Sinirlerini mi geriyordu yoksa çatacak yer mi arıyordu. Caddeye ulaşması birkaç dakikayı bulacaktı. Şu taşlı topraklı yolu bir atlatabilseydi… Alnının orta yerine uçan bir böceğin çarpmasıyla silkindi. Alnını yokladı eliyle. Biraz evvelki ellerin sıcaklığı vardı hala ellerinde. Burnuna indirdi yavaşça parmaklarını. Yitmemişti henüz ellerindeki ellerin krem kokusu. Aniden ellerini ceplerindeki yerlerine bıraktı yeniden. Ayakuçlarına çevirdi bakışlarını. Ayakkabısının kenarından akan karınca silsilesine takıldı. “Sakın basma çek ayağını” diyen ince bir ses değer gibi oldu kulağına. Hayır anılarına. Şimdi kolundan yavaşça çekip öyle demesi lazımdı krem kokulu ellerin sahibi. Ellerini şimdi nereye koymalı…<br />
<br />
<br />
Sesleri de ceplerine koyup kaldırabilseydi keşke. İhtiyacı olan gök gürültüsüyle sıyrıldı karıncalı anılardan ve yeniden başladı adımlamaya taşı toprağı. Böyle olması gerekiyordu. Bir yağmur yağsaydı şöyle üstüne ve damarlarına işleseydi, yıkayıverseydi ne olurdu baştan aşağı. Ya da hiç olmazsa bir gök gürleseydi içinde olanca şiddetiyle de kendine gelebilseydi. En çok ona ihtiyacı vardı şimdi: kendine gelmeye.<br />
<br />
<br />
Atıştırmaya başlıyordu yağmur, rüzgar dağıtıyordu sağa sola damlaları. Ulaşmıştı caddeye. Çölü aşmış gibi hissediyordu. Kafasını karıştıran bir şeyler olmayacaktı artık, düşlerine ve eylemlerine odaklanabilecekti. Düşlediği dünyaya giden yol tek şeritti. Saçlarını iyiden iyiye ıslatmıştı yağmur. “Kitabını başının üstüne tut” diyen yeni bir naif ses çalındı anılarından kulağına. Böyle demişti koltuğunun altından yavaşça çekip kitabı başının üstüne tutarken o krem kokulu elleriyle yağmurun aniden bastırdığı günlerin birinde. Ellerini şimdi nereye koymalı…<br />
<br /><br />Göz attı kontrolsüzce; kolunun altı boştu yanı başının boş olduğu gibi. Allah’ım iyi bir sağanağa ihtiyacı vardı şu gözlerin, içe doğru akan. Az önce kahveye bulanan paçaları şimdi sıçrayan sularla çamurlanmıştı. Ayaklarını yer yer biriken sulara hızla çarparak yürüdü caddeyi sonuna değin. Yavaş olan her şey hızlansın istiyordu, yavaş olan her şey ellerini hatırlatıyordu. Ve krem kokusunu hiç duymamalıydı artık. Önünde birden bitiveren kitapçının kapısını açıp içeri atıverdi kendini. Hep mi oradaydı bu kitapçı. Ne önemi vardı şimdi. Islanan elbisesi tenine yapışmıştı.<br />
<br /><br />Aniden önlerine bitiveren yerler hakkında hiçbir sözünü işitmedi. Sesini de kapının arkasında mı bırakmıştı kapatırken yoksa. Bir an kapının koluna uzandı açıp içeri almak için, tutacakken parmaklarını yumdu, bakışlarını camdan dışarı çevirdi, bulutlar kümelendikleri hızla ayrılmaya başlamışlardı şimdi. Ceplerine koydu ellerini hızla döndü arkasını. Raflara dalmanın iyi geleceğini düşündü. Şiiri hiç sevmezdi kremli ellerin naif sesli sahibi, anılarından kurtulmanın en güzel yoluydu belki de onun sevmediği şeylerde gezinmek. Şiir de sevilmez miydi… Göğü de gürlemiş yağmur u da yağmıştı aslında, kitabı ellerine alınca fark etti. Şimdi bir güneşe ihtiyacı vardı ya da bir gökkuşağına ya da yalnızca bir şiire.<br />
<br /><br />Büşra Sümeyye apaydın/2012Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-22336696619054449202013-08-01T16:39:00.002-07:002013-08-01T16:41:20.891-07:00Utangaç Ceset<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /> Kördüğüm sokağa doğru ilerliyorum. Gördüğüm görebileceğim en güzel sokağa, ömrümün yarısını gömdüğüm sokağa… Kaldırım taşlarının şiire döndüğü sokağa…</span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Sokak başına varıp, yokuşun bitimindeki ağacın altında yerimi almak için sabırsızlanıyorum. Hay aksi yağmur da bastıracak birazdan. Neyse ki annemi dinleyip montumun iç cebine sıkıştırmışım şemsiyemi. Yağmur başladı bile, şimdi çamur olacak pantolonum! Heyecandan olsa gerek buz kesildi burnum. Parmak uçlarım da üşüyor. Tabi ya Kördüğüm sokağa yaklaşmışım.</span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span><br />
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Yokuş bitimindeki ağacın altında yerimi aldım bile. Şemsiyemin kenarından sızan yağmur damlacıklarını seyrederken dalıp gidiyorum. Bu sokak çok ıssız diyorum. Hele bir açılayım Nermin’e o zaman bu sokaktan geçmesine izin vermem zaten! Belli mi olur koca şehir, şu ağacın altında bekleyen kötü niyetli biri olsa. Amma evhamlandım ha! Şimdi Nermin o yokuşu tırmanıp gelecek ve yine tek kelime edemeden gömeceğim tüm umudumu Kördüğüm sokağa.</span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span><br />
<div>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Hay Allah! Hiç böyle gecikmezdi. İlk sigaramın bitimine yakın sokağın diğer ucuna gölgesi düşer, elim ayağım dolaşır, içime bir ateş düşerdi. Birazdan gelir herhalde. Yağmur da hızlanıyor. Üşüteceksin be Nermin gel artık.</span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Sokağın diğer ucunda ömrümün en güzel karartısı belirdi işte! Gölgenden tanırım seni be Nermin! Sen geçerken erguvan kokuları sarıyor şu uyuz sokağı. Nermin köşeyi döner dönmez dizlerimin bağı çözülüyor. Islanmış belli. Simsiyah saçları ıslak ıslak dökülmüş alnına. Güneşli bahar ayında gibi sakin sakin yürüyor Nermin. Sanki ıslanan o değil. Nermin yaklaştıkça içime hava değil gökyüzünü çekiyorum sanki. Bir gün şuracıkta kalp krizinden gideceğim.</span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span><br />
<div>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Nermin sokağın ortasına varınca farkında olmadan elim kâkülüme gidiyor. Hay Allah! Evden çıkmadan aynaya bakmış mıydım? Şimdi önümden geçecek yine arkamı dönüp bir kelime edemeden sokaktan kayboluşunu izleyeceğim.Bu sefer dertten ölürüm vallahi. Yağmur falan da umrumda değil! Çıkıp karşısına herşeyi söyleyeceğim.</span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Yaklaşıyor… Hâla bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor. Geldiğinde direk konuya mı girmeli yoksa önce hâl hatır mı sormalı? Anlatmalı mı tüm hikayeyi yoksa kısa mı geçmeli öncesini? Altında beklediğim Akasya’yı mı şahit tutmalı aşkıma yoksa Kördüğüm sokağın kaldırım taşlarını mı? Asıl soru şu: Onu da mı şemsiye altına almalı yoksa şemsiyeyi atıp beraber mi ıslanmalı?</span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;">Karar verip şemsiyeyi attığımda Nermin çoktan geçmiş , beni şu Kördüğüm sokağın karanlığına sırılsıklam gömüp gitmişti. Artık yağan yağmur değil kezzap, ağacın altında sırılsıklam öylece kala kalan da ben değil utangaç bir cesetti.</span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Ahmed Doğan<br />18.04.2013</span></div>
</div>
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-86663307617908708312013-07-19T19:58:00.000-07:002013-07-19T19:58:38.429-07:00Diren Sevgilim<br />
paslı bir cinnet kesmişse soluk benizlerimizi<br />
özlemle uyanmışsak karlı kış sabahına yaz günü<br />
geçivermişse ömrümüz farkın farkına varmadan<br />
hayıflanıyorsam güzelim cebimde sana yazılmış bir şiir olmadığı için<br />
boynum hain bir kravatın zincirleri altındadır.<br />
<br />
reddet!<br />
hepsi çarklar işlesin için.<br />
<br />
öyle istiyor sam amca, mum yakmalı, hediyeler<br />
almalıyım<br />
sürpriz yapmalı, senden habersiz aldığım dairenin<br />
anahtarlarını bir sabah<br />
baş ucuna bırakmalıyım.<br />
<br />
reddet!<br />
hepsi çarklar işlesin için.<br />
<br />
haber bültenleriyle eş zamanlı kahvaltılarda görmeliyim yüzünü<br />
koşarak, işe gecikmeden doyasıya doymadan,<br />
trafik sıkışmadan, patron kovmadan güzelim.<br />
elbet görmeliyim,<br />
kahvaltıda değilse bir akşam iş dönüşü görmeliyim<br />
yorgün yüzünü.<br />
büyüyen ekonomimiz ve aşkımıza dair konuşur,<br />
kalkınma ve tatil planları yaparız.<br />
<br />
devlet böyle istiyor güzelim.<br />
<br />
diren!<br />
hepsi çarklar işlesin için.<br />
<br />
<br />
*<span id="goog_309895600"></span><span id="goog_309895601"></span><a href="http://www.blogger.com/"></a>müteşabihSevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-70922755974529754752013-04-26T13:43:00.000-07:002013-04-26T13:43:30.436-07:00BİR KANSER YAKINMASI<br />
<div style="background-color: white;">
</div>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">Ellerimde beyaz saç telleriyle kalmanın öyküsü bu. Uzayıp giden yolların, bitmesini hiç istemediğim yürüyüşlerimin ve gözyaşlarımın raporu bir bakıma. Köşe-bucak gördüğüm her noktaya sığınıp "anne" diye haykırmanın, -kaldırımların emzirdiği çocuklar-dan, beyaz bastonlulardan, ağzına mendil kapatarak kanlı öksüren ihtiyarlardan bir teselli ve dua aramanın kara anısı. Belki de bu bir anı yazısıdır, türünü bilmiyorum. Annem... Belki de ölmüştür, yaşamayı bilmiyorum.</span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">Annem... Dilden dile dolaşır, Mecnun Leyla'ya mektup yazmak istemiş. Leyla'm demiş, devamı gelmemiş. Mecnun hitaptan öteye geçememiş. Öyleyse Leyla sen değil misin annem? Aşk dedikleri nedir? Ben sensiz aşksız kaldım, kolsuz, kanatsız, hitapsız... Ben kime anne diyeceğim söyle, kiminle okula kahvaltı yapıp çıkmanın, sıkı giyinmenin tartışmasını yapacağım? Kim "Allah'a emanet ol" dedikten sonra, sen söyleyince hissettiğim kadar güvende hissedeceğim kendimi?</span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">Ayaklarının altında olduğu vaad edilen cenneti göğsüne, gönlüne katıp da giden papatyam benim. Papatyalar koparıldıktan sonra kokuyor anne. Bir ölüm bu kadar güzel olabilir mi diyordum hep kendime. Ve sen ölmelerin en güzelini gösterdin bana. Hani son abdestini aldığında, hani bembeyaz gelinliğini giydiğinde, hani beyaz duvağını örttüklerinde, yüzünde tebessüm, dilin damağında Allah diyerek veda ettğinde; ölmek ne güzel şeymiş dedirttin hepimize. Ölmek temizlik, ölmek en güzel şey ama anne sensizlik...</span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">"Toprak olmak ne garip şey anne." Seni bir dağ gibi kocaman görmek her sıkıntıda ve bir kaya gibi sapasağlam görmek arkamda. Bahar gelince seninle kırlara gitmenin hayalini kurmak, saçlarına papatyalardan tac yapmak ve şırıl şırıl akan bir derenin yanıbaşında muhabbet etmek... "Bahara bunu yeneceğim, göreceksiniz" demiştin annem, bütün bunları kafanda kurup heyecanla anlatmıştın bana. Baharla cennete gideceğini mi söylüyordun yoksa? Sen gittin, senin kadar zarif papatyalar boynu bükük baş kaldırdılar anne. Saçlarına papatyalardan tac yaptım şimdi, taktın mı? Kurduğun hayalleri yine ikimiz gerçekleştirdik anne. Ama senle ben apayrı yerlerde.Elimi uzatsam tutacak kadar yakındasın, peşinden koşsam yetişemeycek kadar derin bahçelerde. Toprak olmak ne garip şey anne...</span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">Bu bir kanser yakınması. Evre 4. Saçların hala siyah anne. Hastane yollarında geçen beş ay ve sonrasında hastane yataklarında bir ay. Koskoca bir ömrü altı ayda mı özetledin anne? Ya da neyin kazasıydı bu hep tevekkül ve teslimiyet içindeki ibadet? Hani son adımlarını atıyordun yattığın yerde. Hani melek olmuştun dünyada ve ben sana dünya sıcaklığıyla son kez sarılmıştım sımsıkı. Ölüm bedeninde yavaş yavaş boy gösteriyordu. Sıkıntıdan ve hissetmediğini söylediğin sabaha kadar seni inleten acılarından ağaran saçların pardesüme sarılmıştı "bu son anı" dercesine. Keşke o gün sararmış gözlerini de öpseydim anne. Nerden bilebilirdim ki bunun bir veda olduğunu!.. Sana son kez su verdiğimi nasıl tahmin edebilirdim? Cennet pınarlarından kana kana içesin annem. "Su, su" demiştin de verememiştim, uzaktan göz göze gelmekle yetinmek zorunda kaldığımız son günlerde. Ve ihtimaline bile tahammül edemezdim sana son kez su vermenin, soğuk omuzlarından soğuk mermere hüzünle akan gözyaşları gibi ılık olmasının.</span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">En çok acı veren ise duandan mahrum kalacağımı düşünmekti annem. Oysa sen öyle güzel insanlarla hemhal olmuştun ki, bizlerden duasını esirgemeyecek ve senin ilmini ve güzeliğini an be an bize hatırlatacak. Hepsi fahri annem olmak için sıradalar, bir görsen... Ve kardeşlerim, ve dostlarım... Sayısız anne arasında sensiz kaldım annem ve bu çok ağır. Ama Allah annelere hak tanırmış; kıyamete kadar evlatlarına dua etsinler diye. Öyle ya, " duanız olmasaydı" diyerek yaratılmışlığın özüne ve varlığa vurgu yapan O iken, duandan mahrum kalmanın telaşına düşmek beyhude.</span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">Şimdi mezarının başına her gelişimde gönderdiğim fatihaların ruhunu ferahlattığını düşündükçe, yine son günlerin geliyor aklıma. Hani rüzgarın yanaklarını okşamasına, ipek saçlarına dokunmasına izin verirdik de "ohh, oh kuzularım benim" derdin ya, fatiha rüzgarın annesi mi anne? Her amin deyişimde tacındaki paptyalar titrer, söyle ruhun ferahlıyor mu anne?</span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">Sonra annem , benimle helalleşmen gelir hatrıma. Sende ne gibi bir hakkım olabilir oysa. Doğru, sen sana duyduğum sonsuz sevginin ve özlemin de hak olabileceğini düşünecek kadar güzelsin. Bu bir haksa eğer, sonuna kadar helaldir. Sadece duanı istiyorum, beni cennet bahçelerinde bekle annem...</span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">-Dostlar, annem son görüşmemizde "görüşemediğim herkese selam söyle, haklarını helal etsinler" demişti. Annemden size selam getirdim, bir fatiha lutfedersiniz değil mi-</span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">Büşra Dündar</span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">25.04.2013</span></span><br />
<br />
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-46399599640147140482013-03-29T17:31:00.000-07:002013-03-29T17:31:59.954-07:00kuşlara pasaport sorulmaz<br />
<br />
devletin ve allahın arasına sıkışmış<br />
yasadışı rüyalarla geçmiş çocukluğuma...<br />
<br />
gitmedim<br />
isyan dolu bir gitmek saklı kaldı içimde<br />
boğazıma düğümlenen gitmek,<br />
gırtlağımın orta yerine<br />
bağdaş kurmuş<br />
ne tükürebildiğim gitmek ne de yutkunabildiğim<br />
<br />
sevmedim<br />
ne varsa bekleyen sevmemi.<br />
gökyüzüne haykırılmamış bir sevda cebimde<br />
bunu söylememeliyim!<br />
yarısı yanık kibrit<br />
bir de<br />
uzun iki bin paketine saklanmış sevda şiirleri<br />
iç cebimde<br />
<br />
haykırsam donacak güneş nefesimden<br />
sıyrılacağım sınırda tellerden<br />
teller derimi sıyıracak<br />
buna dayanacağım.<br />
sınırı geçtiğim vakit bir türkü dolayacağım<br />
inceden dilime<br />
işte o zaman türküm<br />
eritecek türküm buzdan dağları!<br />
<br />
uçsuz bucaksız ovalar geçerek<br />
göz pınarlarında yıkanmış kelimeler getireceğim şehre,<br />
kelimeler,<br />
etten ve kemikten.<br />
hayır!<br />
çekiç sesleriyle yoğrulmuş demirin buyruğuna<br />
itaat etmeyeceğim,<br />
öpülmemiş yanakların türküsü de güzeldir<br />
öpmeyeceğim!<br />
ve tamah etmeyeceğim<br />
kanla karılmış ekmeğe!<br />
<br />
şimdi başka ne olabilir derdimiz<br />
kuşlardan başka?<br />
bir yanda siz: devlet, sanayi, makine ve fabrika.<br />
öte yanda Allah, ben ve<br />
çalamadığım mızıka!<br />
<br />
Ahmed Doğan<br />
<br />30.03.2013<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-1631354346610813352013-03-17T13:52:00.000-07:002013-03-17T13:52:04.538-07:00Otonutuk<br />
<br />
sıktığım yumruğu teslim almamalı naif bir el.<br />
çün<br />
ellerin sıcaklığı yumuşatıyor kinle dolan yürekleri.<br />
hayır! tetikten vazgeçemez parmaklarım.<br />
<br />
ki<br />
sıcaklık içimi ürpertiyor, bu kadar kolay<br />
erimemeli yılar yılı inandığım buzdan dağlar.<br />
ne olsundu başka?<br />
yüreğim devrilirken meydanlarda<br />
çekilen tüylerim hayıracak iç sesimi:<br />
"pes etme ey yüreğim. alanlara!"<br />
<br />
Ahmed Doğan<br /><br />08.03.2013<br />
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-23153380997573347202013-01-11T13:11:00.000-08:002013-01-11T13:11:28.948-08:00Fe Eyne Tezhebûn<br />
<i>"Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın</i><br />
<i> Göçtü kervan kaldık dağlar başında..."</i><br />
<i><br /></i>
<i>Özetlemiş ve göçenler kervanına katılmış Yunus Emre. Kaldık mı şimdi böyle derin manalarla dağlar başında! Gelelim naçizane manaya.</i><br />
<i><br /></i>
<i>Sürgün deyince akla bir şehirden bir şehre mesleki ihraç gelir genelde... Romanlarda öyle okurdum, rivayet sürgünde tefekküre bol zaman olurmuş. Zindanlar, hapishaneler de öyle... Özgürken, yurdundayken insanın aklına gelmeyen o vakit gelir imiş.. Kimi şair olur derdi dedem kimi derviş... </i><br />
<i><br /></i>
<i>Peki sormak gerek illa hapse mi düşmeli insan, illa zindana mı atılmalı yada illa sürgüne mi düşmeli uyanmak, "fe eyne tezhebun" diyebilmek için... Sürgünse, en büyük sürgündeyiz zaten! Bir kere Cennet yurdundan dünyaya sürülmüşüz.. Dünya zindanlarına atmış ademoğlunu Rabbimiz... </i><br />
<i><br /></i>
<i>"Neyüz? Kimüz? Niçün varuz? Nirden geldük? Ne iderüz? Nire giderüz?" </i><br />
<i><br /></i>
<i>İnsan dünya sürgününde hasat etmeli, buğday gibi kendini rüzgara sermeli... Sapından samanından ayrılmalı, toprağını tanımalı, "bunun değirmeni var daha" diye düşünmeli, güneşte kavrulmalı her dem... Sürgünde pişenlere, yurda dönüş kolaydır hem. </i><br />
<i><br /></i>
<i>"Göyneği çıkarunca hepümüz ademüz" derdi bir abimiz... Öyle ya sürgün defteri kapanmadan, dünya telaşına kapılmadan gömleği çıkarmalı insan.. Gömleğin miadı dolmadan çıkarmak gerek, özünü bulmak gerek... Ama nasıl? Bulmak dedik ya; ancak aramakla olasıdır herhalde...</i><br />
<i><br /></i>
<i>Son yüzyılın büyük mütefekkirlerinden Cemil Meriç , "Tefekkür bir arayıştır, içtimai bir arayış..." diyordu bir eserinde.. Tefekkürün anahtarı ise "Neyüz? Kimüz? Niçün varuz? Nirden geldük? Ne iderüz? Nire giderüz?" sorularının cevabında gizlidir.</i><br />
<i><br /></i>
<i>Ama son yüzyılın en büyük hastalıklarındandır ki düşünmeye vaktimiz yok(!) Tefekküre mahal yok! İdrakimiz servis dışı sanki! </i><br />
<i>Dünya telaşına öyle bir dalmışız ki, koşuşturmaktan düşünemiyoruz... Nereye koştuğumuzu, niye koştuğumuzu, nerde koştuğumuzu bilmiyoruz... Sadece koşuyoruz... Oysa durup beş dakika nereye koşuyoruz desek yine kafi... Belki kıvılcım olacak, "koşmuyorum lan" diyebileceğiz.. Ama gecikiyoruz koşmamız gerek(!) "Düşünme, koşmana bak" diyor sistem. Oysa koştukça gecikiyoruz, geciktikçe koşuyoruz... Battıkça batıyor, çırpındıkça boğuluyoruz... </i><br />
<i><br /></i>
<i>Misal ben, koşsam da ömrüm boyunca tüm merasimlere geç kaldım. Özür diliyorum. Söz veriyorum cenazeme yetişeceğim.</i><br />
<i><br /></i>
<br />
<i>Ahmed Doğan<br /><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><br /></span></i><strong style="font-size: 11px; letter-spacing: 1px; text-align: -webkit-center;"><i><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">10 REBÎ'UL-EVVEL 1433</span></i></strong><br />
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-8720827164271886412012-12-27T13:19:00.000-08:002012-12-27T13:19:13.071-08:00Sağırın Sesleri<br />
<div style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 17px;">
</div>
<div style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; line-height: 12.75pt; margin: 0cm 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 10pt;">Tütünlü
bir akşam ,yanık tenli söz takıldı dilime<br />
Özgürce yanan ,ağladıkça yağan iki kelime<br />
Attığım çiçekler yine bir bir düştü elime<br />
Lanet görünen evin kalın duvarlarından sızan renge<o:p></o:p></span></div>
<div style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; line-height: 12.75pt; margin: 7.5pt 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 10pt;">Bak bana iyice ,bugün aşık oldum ,ol bana teselli<br />
Susmuş plastik çiçeği sattı ,plak ve hasretin<br />
Vagon boşluğunda naylon şiirler yazar Biri<br />
Belirsiz bir ray güzergâhı olur asaletin<o:p></o:p></span></div>
<div style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; line-height: 12.75pt; margin: 7.5pt 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 10pt;">Seni parça parça birleştirip, kalbimde var ettim<br />
Orada kal ,bu Biri gider şimdi cenk vakti<br />
Sözüm tuvaldir ,aldım taa gökyüzüne nakşettim<br />
Asit oldum yağdım üstlerine ,vahşettim<o:p></o:p></span></div>
<div style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; line-height: 12.75pt; margin: 7.5pt 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 10pt;">Ne demiş gel de halime bir bak ,burda neler var<br />
Sathı müdafaa yok, hattı müdafaa var<br />
Toplu halde gelin farketmez, veled-i zinalar<br />
Bak sol elime mermi bahşetti, O'dur zülfikâr<o:p></o:p></span></div>
<div style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; line-height: 12.75pt; margin: 7.5pt 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 10pt;">Tütünlü bir akşam karanlık bozmuş diyeti<br />
Pıhtılaşan hayat, pıhtılaşan kanıma, nedir niyetin<br />
Ani acıyınca canın ,nasıl solar silüetin<br />
Söyleyemedim, söyletmediler bir tane ayeti<o:p></o:p></span></div>
<div style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; line-height: 12.75pt; margin: 7.5pt 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 10pt;">Darwin haklı çıktı, tek asırda insan değişti<br />
Fikir sistemi gelişti, insan parayı bulunca değişti<br />
Kaçırdı gözlerini, kalp atışları arşa yetişti<br />
Yaşamlarına şekil veren,din değil, dandik bir özdeyişti<o:p></o:p></span></div>
<div style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; line-height: 12.75pt; margin: 7.5pt 0cm 0.0001pt;">
<span style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 10pt;">Hain Hakk'a karşı geldi, sözü pek mert<br />
Bize işlemez cahil<br />
Yolunu şaşırmış, gelir yanıma köpek misali<br />
Bizi dişlemez cahil<br />
Küçük beyniyle küfre düşer ,bilmez<br />
Kaderi düşlemez cahil<br />
Merkezinde alimi olan adam ,gelip de<br />
Bize kişnemez cahil<br />
<br />
Abdülaziz Akkoyun<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-8472163540148932742012-12-12T15:39:00.000-08:002013-07-22T09:15:22.629-07:00Gemileri Yakma Vakti<br />
<div class="MsoNormal" style="background-color: white;">
</div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: arial, sans-serif;">Zaman akıyor, tarih sürekli değişiyor. Evren her bir zerresine kadar sürekli değişim içinde. Biz de bu değişim furyası içince kendimizi teslim etmiş, adeta nehre kapılmış dal parçası gibi, değişim nereye akarsa oraya gidiyoruz. Aykırı duruşumuzu uzun zaman önce kaybetmişiz. Konuşmuş, bağırmış, sonunda susturulmuşuz. Düşünüyoruz; çevremizdeki olaylar hiç hoşumuza gitmiyor, belki içimizde fırtınalar kopuyor ama iş itiraz etmeye gelince -içimize sonradan yerleştirilmiş- otokontrol mekanizması devreye giriyor. Sonra “aman yavrum her doğru her yerde söylenmez” diyen ebeveynler ve ardından derin bir sessizlik…</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: arial, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: arial, sans-serif;">Belki doğruları söylemek için hep zaman-mekan uygunluğunu beklediğimiz için şu an yalanların yanlışların içinde yaşıyoruz. Öyle yaşıyoruz ki durup düşünsek her bir hareketimiz için bin yıl pişmanlık yaşayacağız. Belki bu yüzden düşünmekten korkuyoruz. Gözlerimizi kapatmak, kulaklarımızı tıkamak daha kolay geliyor. Konuşmaktan, hareket etmekten öyle bir korkmuşuz ki düşüncelerimiz bile boyunduruk altına girmiş. “aman canım biz de kendi çapımızda iyiyiz hoşuz, bu devirde yeter de artar bile” diye kendimizi avutmaya çalışıyoruz. Bir nevi “bana değmeyen yılan bin yaşasın” mantığındayız. Hatta işi öyle ilerletmişiz ki sadece “tepkisiz” kalmakla yetinmiyor, üstüne bir de duyarlı vatandaş(!) vazifesi yapmaya kalkıyoruz. Belki yeterince bilinçlenmek için çalışmadığımızdan, belki bilinçlenmeye korktuğumuzdan; yaşadığımız gibi inanmaya başlamışız. Öyle duyarlıyız ve öyle mantıklıyız ki aklımızda kuytu köşelerde kalan sorulara verdiğimiz cevaplar “sakallı adama toplum kötü bakar, gerek yok” tan başlıyor, “programlarımızı namaz vakitlerine göre ayarlayamayız şartlar müsait değil” e hatta “İslami yaşantı için gerekli dünya düzenine sahip değiliz”e gidiyor. Şartların olgunlaşmasını bekliyoruz ama biz bekledikçe inancımız köreliyor, idrakimiz ve vicdanımız çürüyor, derece derece kararıyoruz.</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: arial, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: arial, sans-serif;">-Artık bu karanlıkları yırtacak ışığı yakmanın, cesaretimizi toplayıp ayağa kalkmanın, üzerimizdeki ölü toprağını atmanın, sahip olduğumuz gücü fark etmenin, akıntıya karşı direnmenin vakti gelmedi mi?..</span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: arial, sans-serif;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: arial, sans-serif;">Mustafa Rahmi Koç</span></div>
<br />Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-7497246483083248282012-12-11T07:01:00.000-08:002013-05-02T02:53:41.382-07:00YOL<br />
zulamda duruyor mefhumum<br />
lisanım el vermez,<br />
anlatamam ki bir köre "kağıt beyaz"<br />
kör görmez dostum, sağır duymaz!<br />
<br />
delikanlı çağım işte, deli!<br />
kanı mecnun olanın,<br />
eksik olur mu derdi kederi?<br />
<br />
böyle bir gecede yaktım işte tüm gemileri<br />
tüm vasıtalar şiir oldu,<br />
tüm gemiler batma ihtimaliyle<br />
çıktı yola.<br />
var idiyse bir ihtimali, varmak menzile,<br />
garanti vermeliydi Nuh peygamber:<br />
"batmaz bu gemi!"<br />
<br />
şimdi bir türkü doluyorum dilime:<br />
Hikaye uzun, teşbih derin.<br />
Yol, aydınlatanın,<br />
yok yürüyeni!<br />
<br />
*Ahmed Doğan<br />
<br />
30.11.12 / 16 Muharren 1434 <br />
<br />Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-82621626521694144652012-12-04T11:58:00.002-08:002013-07-22T09:16:37.831-07:00Kar Tanesinin Hikayesi<br />
<br />
<span style="font-family: Segoe UI, Tahoma, Verdana, Arial, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">Gri bulutların buluşma yeri bir orman üzeriydi bu kez.Yılın tamamında büründüğü yeşil örtüyü üzerinden atmayan ağaçların üzerine iniyordu kar taneleri.Her biri bir sanatkârın itinalı ellerinden çıkan eserleri andıran ve birbirine hiç benzemeyen bu küçücük tanecikler, buluttan ayrıldığı andan itibaren bir gelin edasıyla süzülmeye başlıyor, ahenkli bir ritmin içerisinde buluyordu kendisini...</span></span><br />
<span style="font-family: Segoe UI, Tahoma, Verdana, Arial, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: Segoe UI, Tahoma, Verdana, Arial, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">Yolculuğun bitişiyle gelen vuslat anı.Beyazın yeşile o ilk dokunuşu.Bir bebeğin annesinin elini ilk kez tutuşu gibi.Dua için semaya kalkan ellerin cevap buluşu gibi.Yeşilin beyazla renklenişi...Her bir yaprağın üzerine özenle yerleştirilen şeker kristalleri gibi bembeyaz ve ışıltılı görünüm.Denizin pamuğumsu köpüklerinin ağaçların üzerine ulaşıp oradan konakladığını hissettiren, baktıçka huzur veren görsel bir şölen.Soğuğun en sıcak en tatlı yanı.Özlemle beklenen karın, benzersiz kârı...</span></span><br />
<span style="font-family: Segoe UI, Tahoma, Verdana, Arial, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: Segoe UI, Tahoma, Verdana, Arial, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">Gecenin huzurlu gölgesinde geçirilen mutlu bir anı.Fakat işte güneşin yükselme anı.Ayrılığın habercisi.Dostun bünyesinde eriyecek kar tanesi.Sonraki buluşmanın tarihini veremese de, beklemesini istediğini ima edercesine, dostuna vereceği son şeyi, özünü vermesi.Ve yitip gidişi.Giderken kalanı diriltişi.İşte bir kar tanesinin hikayesi...</span></span><br />
<span style="font-family: Segoe UI, Tahoma, Verdana, Arial, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: Segoe UI, Tahoma, Verdana, Arial, sans-serif;"><span style="line-height: 17px;">Elif Apaydın</span></span><br />
<br />Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-80068716826885194562012-11-18T15:35:00.000-08:002012-11-18T15:35:25.284-08:00ikilem, üçlem ve dörtlemler!<br />
<br />
"devletin bekasının da allah belasını versin<br />
malboranın da!" *Ah Muhsin Ünlü<br />
<br />
Çay ısmarladı bugün Ramazan bana,<br />
hem çay, üç beş bardak efkar birazda...<br />
Gidersem dedi mektup bırakacaktım sana<br />
Memuriyet kötü şey diyecektim<br />
ve dahi milli beka da!<br />
Sonuna da bir adres iliştirip mektubumun<br />
diyecektim ki gel,<br />
bırak devleti, düşünme bekasını da!<br />
<br />
gelirdin değil mi lan!<br />
-gelirdim tabi ya<br />
<br />
...<br />
<br />
Epik senaryomuz daha başlamadan<br />
son buldu o akşam.<br />
Zaten üzülürdü annem,<br />
merak ederdi hem...<br />
Ya arkadaşlarım?<br />
Burada da ihtiyaç vardı bize.<br />
Öyle ya!<br />
Zararı da vardı, faydası da vardı,<br />
Alternatifi de!<br />
<br />
Ahmed Doğan / 5 Muharrem 1434<br />
<br />
<div>
<br /></div>
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-79022813615590658612012-10-17T12:33:00.002-07:002012-10-17T12:33:58.711-07:00YAĞMURU BİLE<br />
Eylül’ün 13’ü, Cumartesi günü Yoldakiler’in kızları olarak Ak Medrese’de film günlerimizin bir yenisini gerçekleştirdik. Yönetmenliğini İspanyol Iciar Bollain’in yaptığı, senaristi Ken Loach olan 2011 yapımı filmin adı “Yağmuru Bile”. Kaliteli yönetmenlerin ellerinden çıkmış toplumsal, tarihsel, gerçek, nitelikli, kaliteli filmler izlemeye çalışan bir grup olarak film yolculuğumuzda bize katılmak isteyen kız arkadaşlarımızı her cumartesi saat 13.00’da Ak Medrese’nin 2. katına bekleriz.<br />
“Yağmuru Bile” filmimiz hakkında yorumları arkadaşlarımızın kalemlerine bırakıyoruz:<br />
<br />
<br />
<br />
Büşra Şafak:<br />
Çoğu yorumcuların izlenmemesi gereken kategorisinde tuttuğu film uzun uzun düşünülebilecek mesajlar veriyor.<br />
Başlardaki durağanlığı sonlardaki büyük değişimler örtbas ediyor. Hovard Zinn anısına çekilen filmin içindeki film Kolomb’un Amerika kıtasını keşfini konu alıyor denebilir. Coğrafi keşiflerin bize anlatılan özgür ruhlu insanların değil, aslında sömürge arayışındaki zihinlerin daha çok hammadde, daha çok para anlayışına sahip olduklarını anlatıyor. Bolivya Su Savaşları ise sömürgeciliğin modern haliydi. Sömürülen yerlilerin direnişini anlatmak için yola çıkan ekipteki Kolomb’u anlatmak amacı kendilerinde sadece fikir.<br />
Yerlilerden birkaç insan seçiyorlar ve onların karakteristik özelliklerinden, yeteneklerinden, can sağlıklarını tehlikeye atma pahasına yararlanıyorlar. Kapitalist toplumun çocukları içlerindeki tarihi eleştirirken bile maliyet birinci planda. “ Geçmişe ağıt yakmak kadar kolay olmuyor bugüne baş kaldırmak.”<br />
Kolomb zamanında sömürgeye baş kaldıranlar dertlerini anlatamıyorlar. Yapmaları gereken yalnızca istenileni yapmak, altın bulmak. Sıkça ağızlarda dolaşan Hıristiyan gibi konuş, seni anlamıyorum.” repliği ise coğrafi keşiflerin diğer taraftan baskıcı ruhuna değinmeden geçmiyor. “Hıristiyanlar cennete mi gider? Beni cehenneme gönderin.” Daniel’in cevabı oluyor. Ve devam ediyor:<br />
“Sizden nefret ediyorum. Tanrınızdan nefret ediyorum. Aç gözlülüğünüzden nefret ediyorum.”<br />
Daniel filmde Kızılderililerin lideri, su direnişinin önderi. “Suyumuzu çaldılar, daha neyimizi çalacaklar? Nefesimizi mi? Alnımızdaki teri mi?” repliğinin kahramanı. Bu sırada Costa için önemli olan tek şey filmin yüzü Daniel’in suratına aldığı darbelerin ne kadar zarar verdiği.<br />
Costa’nın tüm tehditleri Daniel’den hiçbir şey götürmüyor: “Su hayattır, sen anlayamazsın.”<br />
Başkan bu savaşa “geleneklerle modern çağın çatışması” diyor.<br />
Öte yandan “Onlara bunu borçluyuz.” diyen Daniel’in önderliğindeki halk ordusu - silah olarak sadece sopaları taşıyan bir halk ordusu- savaşmaya niyetli. Costa fikirlerini zikretmeye tam da bu sırada başlıyor. Ve 14 Eylül Meydanı’nda “Kavgayı bırakın, su sizindir.” Sesleri duyuluyor.<br />
Sonra film ekibi ve filmden döküntülerden başka bir şey kalmıyor. Daniel, Costa’ya cevap veriyor: “Her zaman pahalıya mal olur. Ve daha en zor bölümüne bile gelmedik.”<br />
<br />
<br />
<br />
Aslıhan Tunç:<br />
Güney Amerika’da Kızılderili yerlilerin İspanyollar tarafından katlini ve yaşadığımız çağda Bolivya’nın yerli halkının çektiği su sorununu konu alıyor Yağmuru Bile filmi. Çeşitli sosyal paylaşım sitelerinde salt aşk ve müstehcen sahnelerle dolup taşan filmlerin karşısında ilgi görmemiş, hatta beğeni listelerinde bile yer almamış olmasına rağmen izlerken uyumadığım ilk filmdi. Bolivya Su Savaşları dışında, merhametin ve dostluğun da en güzel örneğiydi. Bir zamanlar Kızılderili halkın yaşadıkları toprakları için, şimdilerde de Bolivya halkının bir damla su için yaptıkları savaş, devlet ve yancılarının “yağmuru bile” halkın elinden alma çabaları, Daniel adlı bir kişinin öncülüğünde boyun eğmemeyi öğrenen halk… Daniel rol aldığı Kızılderilileri anlatan filmde de sömürgecilere karşı başkaldırıyor, gerçekte yaşadığı hayatında da sömürgecilere karşı başkaldırıyor. Bu çok önemli bir nokta.<br />
Yüzyıllar önce altın için Kızılderili halkı sömürenler bu defa mavi altın-su- için yapıyorlardı aynısını.<br />
Ve Costa… Bir insanın fikirlerinin, vicdanı doğrultusundaki değişiminin en güzel örneği. Onlar dostlardı, hiç değişmemişti bu. Ulaşması güçtü ama elini uzatmıştı dostuna.<br />
<br />
<br />
<br />
Büşra Apaydın:<br />
Yönetmenimiz Icıar Bollain bir İspanyol olarak Hıristiyan Avrupalıları karanlık kan kokan tarihi gerçekleri ile yüzleştiriyor bu filmde. İnsanların kendi ülkelerinin tarihlerinin acı, kötü hatta vahşet içeren gerçeklerini kabul etmesi ve hatta bunları tüm dünyaya göstermesi kolay kolay yapılacak bir şey değil. Icıar Bollain’i bu konuda alkışlıyorum. Ayrıca yönetmeni, Avrupalıların tek bir aşk sahnesi dahi olmadan yahut müstehcen sahneler olmadan da kaliteli dolu dolu film çekilebileceğini batı dünyasına gösterdiği için tebrik ediyorum.<br />
Film “Howard Zinn’in anısına” diye bir notla başlıyor. Howard Zinn Amerikalı bir muhalif aktivist. Amerika’da siyahîlere karşı ırkçılığın şiddetli olduğu yıllarda siyahîlerin yanında olan, Amerika’nın öteki, kötü yüzünü dünyaya göstermeye çalışan, başkaldıran bir “beyaz” o. Bu sebeple hocalık yaptığı Üniversiteden atıldığını, siyasilerle ve<br />
toplumun kaymak tabakası diye bilinen kesimiyle hiçbir zaman anlaşamadığını, ırkçılığa, emperyalizme, kapitalizme, Amerika’nın açtığı savaşlara karşı tüm ömrünü direnişle geçirmiş biri. Niçin Howard Zinn’in anısına diye bir not bulunduğunu filmi izleyince çok iyi anladım.<br />
Kristof Kolomb’un ve beraberindeki coğrafi keşiflerin arka yüzünü, asıl hedefini, Rahip Bartolome de Las Casas’ın siyahî köle tacirleriyle önce anlaşıp sonra pişman olup Kızılderililerin katlini görüp onlarını haklarını savunmak için İspanya kralına mektuplar yazdığını anlatmak için film çekmeye Bolivya’ya giden yönetmen Sebastian, yapımcısı Costa ve film ekibinin gerçekler cereyan edince nasıl değiştiklerini gözlemleyeceksiniz. Hiçbir şey, hiç kimse göründüğü gibi değildir. Başta Kolomb olmak üzere piskoposların, rahiplerin, İspanyolların Kızılderililere karşı yaptığı vahşeti, Bolivya’nın 2000’de yaşadığı tarihe Bolivya Su Savaşları olarak geçen halkın başkaldırısını, sömürgeciliğin boyutlarını göreceksiniz. Dolayısıyla Yağmuru Bile filmi içinde, üç ayrı film çıkacak karşınıza. Film boyunca şunu hiç aklınızdan çıkarmayacaksınız: Bolivya’da yaku, “su” demek.<br />
Bollain, günümüzden 500 yıl önce İspanyol Kolomb’un Güney Amerikayi sözde keşfi fiiliyatta işgali-katliamı, sömürgeleştirme faaliyetleri ile günümüzdeki Avrupalıların ve Amerikalıların yaptığı sömürge faaliyetlerinin yalnızca tipinin değiştiğini zihniyetininse aynen devam ettiğini gösteriyor. Kolomb Güney Amerika’ya adım attığında şöyle diyor: “Altın bulan ilk kişi ödüllendirilecek. Onlara (yerlilere) iyi davranın, yiyeceklerine ihtiyacımız var.” Sömürgeci zihniyet hiç değişmiyor ve 2000’nin başında batılı çok uluslu bir şirket tarafından Bolivya’nın ulusal suları satın alınıyor. 500 yıl önce altın için sömürgeleştirilen topraklar 2000’in başlarında çağımızın altını haline gelen “su” için sömürgeleştirilmeye çalışılıyor. Ve o gün toprakları için direnenler bugün dağlara yağan suları dahi ellerinden alanlara karşı direniyorlar. Direnişin kutupları hiç değişmemiş.<br />
Yönetmen geçişleri çok iyi ayarlamış: Günde 2 dolara figüran olarak çalıştırılan, 7 km uzaktaki dağdan yağmur sularını şehre getirmek için canlarını ortaya koyan Bolivyalılar türlü zorluklar içindeyken, o toprakların kederini anlatmaya gelen film ekibi onların çektiklerine arkalarını dönüp eğleniyor, lüks yerlerde yiyor içiyorlar. Yönetmen Bollain vermek istediği mesajı bu çarpıcı geçişlerinde yerine ulaştırıyor. “Oturduğun yerden maval okuması kolay, gel taşın altına elini koy!”<br />
“Onlar insan değil mi, onların da ruhu yok mu, onları da kendimiz gibi sevmeye zorunlu değil miyiz?” Yönetmen Sebastian’ı Bolivya yollarına düşüren, Peder Montesinos’un Kızılderililerle ilgili bu sözleri. Filmi izlemeye başlayınca Sebastian’a, fikirlerine, davranışlarına sempati duyuyor insan, filmin kahramanı o, diyorsunuz. Yapımcı Costa, başlangıçta cimri, tüm hayatı para olmuş biridir ve ona nefretle bakıyorsunuz. Fakat gördükleriniz sizleri aldatmasın. Filmin ilerleyen dakikalarında bir sahnede yönetmenimiz Avrupalıların aile kavramının nasıl yittiğini, çocuğunun nasıl birisi olduğunu dahi bilmeyen ebeveynlerin var olduğunu ve diğer yanda Bolivya’da, sömürülen dünyada bir arada kalma ve hayata tutunma çabasının ancak aile, evlat, baba, anne kavramlarının sıkı bağları, sıkı aile bağları ile ayakta kaldığını gösteriyor. Ve filmin finalinde bir Bolivyalının verebileceği en anlamlı, en kıymetli hediyeyi görüyorsunuz: Yaku. Costa o zaman anlıyor: Su hayattır! Hayat en kıymetli hediyedir insana! Çok uzatmadan, beni sarsan filmden alıntı cümlelerle bitirmek istiyorum:<br />
<br />
*Hıristiyan gibi konuş, seni anlamıyorum!<br />
“-Harward profesörlerinden ve IMF’den aldığımız bağımsız raporlara göre…<br />
-Görmek istiyorum. O serserilerin buraya gelip, burada ailelerini ayda 40 dolar parayla geçindirdiklerini görmek istiyorum!”<br />
*Peki yağmuru bile satın alan kim! Sahibi Londra’da ve California’da olan şirketler!<br />
*Bundan sonra neyimizi alacaklar? Nefesimizdeki buharı mı, alnımızdaki teri mi?<br />
*Tüfek, ya da tabanca, bu insanlar kaçmayacak!<br />
*Su hayattır, sen anlayamazsın!<br />
*Kristof Kolomb, askerleri ve rahipleri ile birlikte çarmıhlara kendilerine baş kaldıran Kızılderilileri germişlerdir ve onları ateşe vermek için beklemektedirler. Rahip misyonerlik faaliyetleriyle son nefeslerinde de rahat vermez Kızılderililere ve şu diyalog geçer bir “asi” ile arasında:<br />
-Hıristiyanlar cennete mi giderler?<br />
-İyi Hıristiyanlar cennete gider.<br />
-O zaman beni cehenneme gönderin! Der ve tükürür rahibin yüzüne Kızılderili. Ardından Yüzbaşı, Kızılderililere döner ve:<br />
-Eğer Hıristiyanlara karşı gelirseniz başınıza işte bu gelir, deyip çarmıha gerilmiş Kızılderilileri ateşe verir.<br />
*Her zaman pahalıya mal olur. Her zaman bize mal olur. Keşke başka bir yolu olsaydı, ama yok!<br />
*Her şeye rağmen hayatta kalacağım. En iyi yaptığımız şey bu.<br />
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-69383063321530976592012-09-12T10:17:00.001-07:002012-09-12T10:17:14.569-07:00Serçelerin Şarkısı<br />
<br />
Serçelerin Şarkısı (2008) adlı filmin yönetmeni, senaristi, yapımcısı, Turgut Uyar’ın ifadesiyle ‘dürüst ve İslam kalmaya çalışan adam’, Mejid Mejidi. 1 saat 36 dakika süren film kâh güldürdü kâh gözlerimizi doldurdu. Film hakkındaki görüşleri o an orada bulunan arkadaşlarımızın kaleminden okuyalım.<br />
<br />
Selin:<br />
<br />
<br />
Mecid mecidi adını ilk defa duyduğumu belirtmeliyim öncelikle. Filmlerle aram iyi olmadığından deyip cahilliğimi örtbas edip film hakkında naçizane fikirlerimi sunayım. Kesinlikle her yerinde bir şeyler çıkarıp beynime kazıdığım şeyler oldu. Rollerdeki kişilere bürünüp filme odaklandım. Gerçeklik beni<br />
içine çekiyordu ve ben de hazırdım. Vicdan umut hırs gibi duygu karmaşasında sürüklendim. Bir yandan hırsın gözleri kör etmesi bir yandan umut penceresindeki son kıpranışlar hepsi ayrı alemlerde oldukça ilgi çekici. Kayıtsız kalmamak, ders almamak, etkilenmemek söz konusu bile değildi.. Sahneler öyle iç acıtıyordu ki dönüp kendime bakıp kendimi sorgulamak bile istemiyordum. Ve arkamızı döndüğümüzdesesler bizi kendine çekip oraya yönelirken Kerim in kızının kremin kapağını<br />
araması ve sesi duymaması benim içimdeki sesi ve omzumda yatan arkadaşımın hıçkırıklarını duymama yetti.<br />
<br />
<br />
Büşra Şafak:<br />
<br />
<br />
Mecid Mecidi'nin her senaryosunda olduğu gibi film olağanüstü olmayan bir kazayla başlıyor. -olağan değil çünkü kazalar olağan olsaydı onlara kaza denmezdi.- İzlediğimiz çoğu filmde olduğu gibi büyük hayaller peşinde koşuşturanları göremiyoruz. Filmde olağanüstü olmayan sadece kaza değil köy yaşamı, insanların hisleri ya da olaylar karşısında verdiği tepkilerin hepsi filmin yalınlığını gösteriyor.<br />
Bu yalınlık insanı filme daha çok yaklaştırıyor. Filmin çekildiği ortamdaki yalınlık -ya da gerçeklik de denilebilir- verilmek istenen mesajı ön plana çıkarıyor. Filmin her karakteri mesaj kaygısı taşıyor. Mesela ablanın duymamasına ragmen bi kulak cihazına gerek olmadığını söylemesi vicdanları kontrol ettiriyor. Önüne geçemediğimiz istekleri düşündürüyor. Ya da hüseyin ve arkadaşlarının umutları<br />
hırslarımızı düşündürüyor. Çocukların zor bi işi yaparken bile eğlenmesi, hedeflerini düsünüp daha da umutlanmaları hedeflerimizin kirlenmişliğini, umutlarımızın köreldigini düşündürüyor. Filmde balıkları ölünce umudunu kaybeden çocuklara babalarının şarkı söylemesi onları yeniden gülümsetiyor ve<br />
son balıklarını suya bıraktıyor. Çocukların herşeyin düzelebileceğine inanmaları ve durmadan devam etmeleri, dursalar bile en küçük bir sevincin devam etmeye değer olduğunu hatırlatıyor, yaşamayı hatırlatıyor. Hala kerimin gözleriyle hayata baktıgımızı düşündürdüğü bile oluyor.<br />
Ve filmin sonunda farkedenlerden olmalıyız dedirtiyor...<br />
<br />
<br />
Büşra Apaydın:<br />
<br />
İmgelerle dolu bir film seyrettim. Mecid Mecidi bütün filmlerinde bu imge işini harika kullanıyor. Filmi izletirken olayların acıklılığı ile duygu sömürüsü yapmıyor, tersine filmde duygulanılmasını ve düşünülmesini istediği yerlere imgeler yerleştiriyor ve oyuncuya değil seyirciye bırakıyor duygulanmayı ağlamayı; izleyici acı soluklarla gözlerini kapamadan o karelerde kendi iç dünyasına yolculuğunun içinde buluyor kendini. Yani kimse Mecid Mecidi için filmleri sürekli duygu sömürüsü yapıyor ha bire ağlatıyor diyemez çünkü Mecid Mecidi ağlatmıyor, o sadece yerleştirdiği ‘o an’lık karelerle seyirciyi düşüncelere daldırıyor. Yönetmenimiz bu işin ustası.<br />
Serçelerin Şarkısı’nda birçok ‘o an’ vardı. Ve insan ‘o an’ ları durdurup ekrana bakarak dakikalarca düşünmek, şiirsel ifadeler kurmak istiyor. Bu şiirsel sahnelerden bir kaçını paylaşacağım öncelikle:<br />
Başrolümüz Kerim filmin ilk 4 dakikasının içinde iki tarafı ağaçlarla kaplı yolda motoruyla gidiyor. O anı dondurup bir yandan kızının derdine üzülen bir yandan işitme cihazının pahalılığını düşünen bir babanın yerine koyup gözünüzü kapayıp derince nefes alıp ‘baba’ya destek olmak istiyorsunuz. Arkasından doktor, artık işitme cihazının kullanılamayacağını söyleyince ‘baba’yla birlikte siz de dertleniyorsunuz.<br />
Bir başka imge: Kaçan deve kuşunu aramak için dağda deve kuşu kılığına giren Kerim’i objektifte uzaktan görüverince onun çabasına öyle içerliyorsunuz ki; tepe tepe dolaşıp devekuşu arayan devekuşu kılığındaki Kerim…<br />
Bir başka imgeyi de Kerim’i mavi kapı ile yoldayken yakalıyorsunuz…<br />
İmgeleri çokça sıralayabiliriz biraz da olaylara bakalım: Şehirde çalışmaya başlayan Kerim’in nasıl yavaş yavaş değiştiğini ve bir insan yalana, haksızlığa, hileye nasıl ufak ufak bulaşır göreceksiniz bu filmde. Önce bir devekuşu yumurtasını konu komşu herkesle cömertçe paylaşan Kerim filmin devamında hurdadan aldığı bir kapıyı akrabalarından sakınıyor, hem de bir yalanla (gün gelip devran dönünce Kerim’in yardımına yine o kapıyı esirgedikleri koşacak). Müslüman Kerim’in şehirde çıkarı için yalan söyleyen müşterisini görüp nasıl yalan söylediğine, sürekli hesaplar yapan Kerim’in planlarının Allah tarafından nasıl bozulduğuna; Kerim’in yaptığı haksızlıkların, gözünü para ve mal hırsı bürümesinin hesabının nasıl Allah tarafından karşısına çıkarılmasına tanık olacaksınız. Kerimin sürekli yoluna çıkan devekuşu yumurtalarına dikkat edin. Ve bir de Kerim’in oğlu Hüseyin’in azmine… Hüseyin ve arkadaşlarıyla birlikte pis kötü bir ‘su deposu’nu nasıl ‘yaşanabilir’ bir yer haline getirdiklerine... Bu sahnede o su deposunun yerine bir insanı koyarak düşünün. Kerim ile iyi bir müslümanın küçük denen günahlarla nasıl bataklığa sürüklendiğini ve o su deposunun yerine milletin iflah olmaz dediği bir insanı koyarak kötü bir insanın nasıl küçük görünen iyiliklerle, çabalarla nasıl bir güzelliğe büründüğünü gözlemleyeceksiniz. Ve film aslında Kerim’in “ama buna haksızlık denir” sözüyle başlıyor…<br /><br /><br />
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-37424003117067855672012-09-10T23:25:00.002-07:002013-07-22T16:11:47.922-07:00Rang De Basanti <span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Yönetmenliğini </span><a class="Hyperlink SCX195216667" href="http://www.sinemalar.com/sanatci/86841/rakesh-omprakash-mehra" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 12pt; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration: none; word-wrap: normal !important;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Rakesh</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Omprakash</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Mehra</span></a><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">’nın</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> yaptığı başrollerini </span><a class="Hyperlink SCX195216667" href="http://www.sinemalar.com/sanatci/58828/aamir-khan" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 12pt; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration: none; word-wrap: normal !important;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Aamir</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Khan</span></a><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">, </span><a class="Hyperlink SCX195216667" href="http://www.sinemalar.com/sanatci/86849/sharman-joshi" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 12pt; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration: none; word-wrap: normal !important;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Sharman</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Joshi</span></a><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">, </span><a class="Hyperlink SCX195216667" href="http://www.sinemalar.com/sanatci/35891/kunal-kapoor" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 12pt; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration: none; word-wrap: normal !important;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Kunal</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Kapoor</span></a><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">, </span><a class="Hyperlink SCX195216667" href="http://www.sinemalar.com/sanatci/248711/siddharth" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 12pt; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration: none; word-wrap: normal !important;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Siddharth</span></a><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">,</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><a class="Hyperlink SCX195216667" href="http://www.sinemalar.com/sanatci/86850/atul-kulkarni" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 12pt; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration: none; word-wrap: normal !important;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Atul</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Kulkarni</span></a><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">nin</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> paylaştığı bir </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Bollywood</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> yapımı 157 dakikalık </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Rang</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> De </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Basanti</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> / Onu Sarıya Boya. Sarı, Hint kültüründe </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">fedakârlık</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> anlamına geliyormuş. Filmin neler anlattığını arkadaşların kaleminden okuyalım</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">:</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; color: white; font-family: inherit; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Selin:</span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Gençlik içerisinde devrim düşüncesinin kalıntıları, sağlam kalmış görüşler. </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Sue</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> adında bir kızın inanılmaz çabası.</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Zor da olsa uygun rolleri filmine seçmesi. </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Aklından sadece yaşasın devrim adlı tamlama geçiyordu. Ve büyük babasının o inanılmaz günleri anlattığı eski bir defter. Eski ama yeni gibi bir şey bu içerisindekiler öyle muhteşem ki. </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">O deftere inanan bir kız ve değişmeyen insanlar. İnsanlar </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">batıya, batının</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> ihtişamına kaptırmıştı kendilerini. Cesaretleri ve düşünceleri ola bir genç topluluğu. Ciddi olmak onlara göre değildi. Birbirine </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">kenetlenmiş, korkusuz</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> olmayı kendine amaç belirlemiş tarihlerine </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">bağlı</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> 5 genç.</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Onlar elinden geleni yaptılar. En yakın arkadaşlarını kaybettiler ama cesaretlerini asla. Ve yılmadılar ölüme karşı zaafı olan bile beni vur diye cama sıçradı. Şekerparesini, hayat arkadaşını kaybeden güzel onu öldürün dedi- savunma bakanı -için. Onlar devrim için seslenenler, sıkılan kurşunlar onlardaki ateşi söndürmeye yetmediğine eminim.</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Büşra Şafak:</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Devrime inanmayan, ülkelerinin artık tamamen batının etkisinde olduğunu düşünen, bunu değiştirmek </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">imkânsız</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> diyen bir grup gencin fikir yolculuğu…</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Onlara göre ülkelerinde bir şeylerin değişmesi artık çok zor. Çünkü ülkelerinde yapmaları gereken tek şey iyi bir hayata sahip olmak, temel ihtiyaçlarını karşılamak</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">..</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> Her dakika bir bebek dünyaya geliyor ve onlara göre kendilerinin aynısı olan yüzlerce insan var… Seslerin duyulmayacağı kadar kalabalıktalar</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">..</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">İnsanların değiştirmeye, değişmeye zamanları yok. Onlara göre İngiliz sömürgesine direnen devrimciler boş yere kanat çırptılar</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">..</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Singh</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">, </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Azad</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">, </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Khan</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">, </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Rajguru</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> ve </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Bhabhi</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">. Direndiler ama ülkelerinin batının özentisi olmalarına çare olmadı. Değiştirmek için çaba sarf etmenin sadece ölüm şekillerini değiştireceğine inanıyorlardı. Sonra yaşadıkları olay onların devrimini uyandırdı. Bu sefer “ o zalim kılıçlardan ürkmek bilmeyiz, çok daha keskinken bizim cesaretimiz.”diyorlardı. “ insanların yüreğinde ve hatırasında yaşadıkça ölüm seni teslim almaz” diyordu geçmişten gelen sesleri, korkularını görerek. O iki sözcüğü o dönemde söylediler: “</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Inquilab</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">zindabad</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">” –yaşasın devrim-. Bu defa özgürlük onlar için ulaşılmaz değildi. İçlerine korku düştüğü zaman “paslanmış kulakları açmak için yüksek haykırışlar gerekir.” dediler. Onların </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">fedakârlıkları</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> uyanmaları sağladı… Mango tohumlarına benzettiler sonra :“Bir tane ekersen binlercesi yetişir.”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Büşra Apaydın:</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Bollywood</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> deyince müzikle içe </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">içe</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> girmiş bir film seyredeceğinizi hemen anlıyorsunuz</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">ve </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Aamir</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Khan’ın</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> oynadığını öğrenince </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">hazı</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">rlıyorsunuz kendinizi eğlenirken düşünmeye</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">. </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Sue</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">, İngiltere sömürgesi</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> zamanların</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">ın</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> Hindistan</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">’ın</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">da görev yapan İngiliz subayın torunu</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">dur</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">. Subay, tuttuğu günlüklerinde Hindistan’ın özgürlüğü için savaşan devrimcilere çokça yer verir ve </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">uzun yıllar sonra </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Sue</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> bu günlüklerdeki devrimcilerin hayatlarını konu alan bir fi</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">lm çekmek ister, soluğu Hindistan’da alır. Maalesef ki belgeselinde oynaması için bu</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> devrimcilerin inançlarına, karakterlerine, hislerine ve sevgilerine sahip kişiler</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">i</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> bulmak hiç de kolay olmayacaktır. Çünkü Hindistan’da</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">,</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> bilhassa üniversite gençliği</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">nde bir batı hayranlığı, özentiliği</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> almış başını gitmektedir. Fakat </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Sue</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> yılmaz, kötünün iyisi şekilde bir seçme yapar ve onları filminde oynatır. </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Başlangıçta f</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">ilmin konusu ve karakterleriyle dalga geçen, hiç ciddiye almayan bu gençler devrimcilerin karakterlerine bürünüp onların idealleriyle tanışmaya başladıkça kendi özlerini, kültürlerini, geçmişlerini, inançlarını anlamaya başlarlar. Fakat bu kad</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">ar değil film, bununla bitmiyor. </span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Gençlerin içkiyle müzikle o hastası oldukları batının tarzıyla sözüm ona eğlendiklerini görünce </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Batı </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Batı</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> diyerek</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">, eyvah</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> hep batıyoruz!” dizel</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">erini hatırlayacaksınız.</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> Bedenlerinin güya özgür bir ülkede yaşadığını savunan lakin ruhunu, düşüncelerini, yaşamını ve hatta tüm ömrünü </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">hayallerini süsleyen </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">batını</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">n köleliğine sunmuş bu gençlik size de bir yerlerden tanıdık gelecek eminim.</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Film bitince dostluk, yaşam, gençlik, amaç sözcüklerini sorgulayacaksınız ve kendi ülkemizin de</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> Hindistan’ın geçmişi ve bugünüyle</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">birçok</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> yönden benzeştiğini göreceksiniz</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> (Belki de batı gibi gelişmemiş (!) tüm milletlerin kaderleri benzerdir)</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">. </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Nereye be gençlik diyeceksiniz.</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Aslında Filmde geçen repliklerden</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> bir kaçını</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> yazmak filmi an</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">l</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">atmaya yetecektir diye düşünüyorum:</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“… O zalim kılıçlardan ürkmek bilmeyiz / Çok daha keskinken bizim cesaretimiz /Kol kola yürüyoruz bugün ölümle / Tebessüm ediyoruz solgun </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">siluetine”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Hayatımı bu ülkenin özgürlüğüne adadım. İş, refah ve diğer dünyevi arzular beni artık cezp etmiyor. Diğer tüm ana babalar gibi, evlenip bir düzen kurmamı istediğinizi biliyorum. Ama ben özgürlüğü kendime gelin aldım.”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Devrimcilerin</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> özgürlük tutkuları, yaşam sevgilerinden daha büyük boyuttaydı.”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Hayatlarını bu ülke uğruna verdiler. Bakın ne oldu. Hepsi boşuna. Bugün çöplük oldu çıktı. Kimsenin de umursadığı yok.”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Film</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> şu diyaloglarla tam bir bütünlüğe kavuşuyor ve heyecan dolu dakikalar </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">başlıyor :</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Etkin kararlar almamız gerekiyor.</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Ne demen istiyorsun?</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Onu öldürün!</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> ”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Kaçmayacağız ki.</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">.</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">. Bizim asıl maksadımız yakalanmak. Yakalanırsak mahkemeye çıkartılırız böylelikle konuşma fırsatı yakalar halkımızı karanlık uykudan uyandırabiliriz, sesimizi duyururuz.”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Yakalanırsak ölürüz ama paslanmış kulakları açmak için yüksek sesli haykırış gerekir! “</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Para çocuklarımızı geri getirmez”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Savunma </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">bakanı ulusu</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> satmak değil onu korumak durumundadır.”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Bir</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">şeylerin yapılması gerektiğini herkese söylemek için bugün buradayız.”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Bu kokuşmuş politikacılar cennetten çıkmadı. Onları biz seçtiysek bizler de onlar gibiyiz.</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">Onlar yozlaşmışsa biz de yozlaşmışız. Değişiklik yaratmaya önce kendimizden başlamalıyız.”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“İşlediği suçtan dolayı hapse girmiş bir politikacının ismini verin.”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span style="font-family: inherit;"><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“Hiçbir ülke mükemmel değildir. Biz mükemmel hale getirmeliyiz.</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR"> Polis gücüne, orduya, yönetime katılın. Siyasete atılıp hükümetin başına geçin. Bu ülke değişecek.</span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">”</span><span class="EOP SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;"> </span></span><span class="TextRun SCX195216667" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-family: inherit; font-size: 10pt; margin: 0px; padding: 0px; word-wrap: normal !important;" xml:lang="TR-TR">“YAŞASIN DEVRİM! “</span><br />
<ul class="BulletListStyle1 SCX195216667" style="font-size: 11px; margin: 0px; padding: 0px;">
<li class="OutlineElement Ltr SCX195216667" style="font-size: 8pt; margin: 0px 0px 0px 48px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span class="ListGhost SCX195216667" style="font-family: inherit; margin: 0px; padding: 0px;"></span></li>
<li class="OutlineElement Ltr SCX195216667" style="font-size: 8pt; margin: 0px 0px 0px 48px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span class="ListGhost SCX195216667" style="font-family: inherit; margin: 0px; padding: 0px;"></span></li>
<li class="OutlineElement Ltr SCX195216667" style="font-size: 8pt; margin: 0px 0px 0px 48px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span class="ListGhost SCX195216667" style="font-family: inherit; margin: 0px; padding: 0px;"></span></li>
</ul>
<div class="OutlineElement Ltr SCX195216667" style="font-size: 11px; margin: 0px; padding: 0px;">
<div class="Paragraph SCX195216667" paraid="1800829555" style="-webkit-nbsp-mode: normal !important; font-size: 8pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: normal !important;">
<br /></div>
</div>
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-4604181806680180272012-08-14T16:44:00.000-07:002012-08-14T16:44:25.769-07:00NİNNİ<br />
<div align="center" class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
Beyaz eldivenlerini giyindi. Balkondan göz atıp
insan”cık”lara “hıhh” deyip savurduğunda paltosunu, kestirememişti devrimi…</div>
<div class="MsoNormal">
Beyaz eldivenlinin uzaklarında, tellerin ardında uçuşuyordu
küçük uğur böceği.</div>
<div class="MsoNormal">
İçlerinden geçen ölüm toplarını tutamadıkları, engel
olamadıkları için bulutların dahi içi burkulmuştu da olabildiğince
uzaklaşmışlardı suçluluk duygusuyla kentten…</div>
<div class="MsoNormal">
Ve uğur böceklerinin cirit attığı topraklarda büyük adam
olabilmek için debelenen geleceğin elit kesiminin hiç haberi olmamıştı tüm
bunlardan. Büyük adam olabilmek için gereken yolların kaldırım taşlarından
hiçbiri değildi çünkü uğurböcekleri, tel örgüler, silahlar, devrim türküleri,
ıslıklar…</div>
<div class="MsoNormal">
Tellerin ardında kalan coğrafyayı konu alan bir haber
hazırlamaya çalışmıştı bir gazeteci saatlerce. Tüm sözcükleri kullanmalıydı ki
oradaki acıları, korkuları, umutları ve yakarışları iyice hissettirebilsindi.
Sözcükler yetmediği yerde yenilerini türetmiş, tüm alfabeyi kullanmıştı. Kulaklarını
beyaz pamuklarla tıkayanların gözüne batmalıydı harfler…</div>
<div class="MsoNormal">
Birileri ninniler yakıyordu uyutmak için büyük adam olacak
çocuklara ki duymasındı kulakları rocktan poptan sefadan başka ses ve
görmesindi gözleri rengarenk şatafattan gayri bir renk… ve bilmesindi ‘küçük’
beyni bilimin yüceliğinden başka yüce…</div>
<div class="MsoNormal">
Küçük uğurböceği korkmuştu tellerin ardında olup bitenlerden
ve geçmemeye niyetlenmişti öteye…</div>
<div class="MsoNormal">
Seyrekte olsa biraz atıştırsaydı yağmur diye iç çekedursun
toprak, bulutlar uzaktan seyrediyordu; hiç yanaşmıyordu tozun dumana karıştığı
bu siyaseti, gündemi, aşkı, sevdası, sözcükleri karışık kente…</div>
<div class="MsoNormal">
Eldivenlerini çıkarmadan dokunuyordu eşyalara ve insanlara
‘beyaz’ adamın buğday tenli uşağı… Beyaz pamuklarla kan kokusuna tıkadığı burnu
öylesine öfke soluyordu ki ateşe yürüdüğünü kestirmiş miydi?</div>
<div class="MsoNormal">
Göğün cömert kucağında bir çift kanat çırpan serçeye dahi
hasret gözlerden yaş eksik olmamıştı şu günlerde. Dudakların arasından çıkan
dualar umudunu da acısını da bir an olsun yitirmemişti. Ve uğur böcekleri,
serçeler, kelebekler, bulutlar yollarını değiştirmişti…</div>
<div class="MsoNormal">
Beyaz eldivenli adam eldivenlerini sıkıca kavradı…</div>
<div class="MsoNormal">
Uğur böceği uğur dilemedi ebetteki tellerin ötesindekilere;
dua dururken uğur yeni modaydı beyazların dilinde…</div>
<div class="MsoNormal">
Bulutlara da bir hükmeden vardı elbette, uğur böceklerine,
kelebeklere, serçelere ve pek tabii “eşrefi mahlûkat” insan”cık”lara da…
Sözlerin üstünde bir söz, güçlülerin üstünde bir en güçlü vardı… Herkes
oturduğu yerde bir mucize bekler gibi seyrederken olup biteni, hesabın yakın
olduğunu kimse kestirememişti…</div>
<div class="MsoNormal">
Büyük adam olma “asfaltında” otomobilin gazına basan hırslı
kuşağın kulağına hiç hoş gelmemişti yanlışlıkla açtığı “intifada“ marşı da
frekansı çevirivermişti…</div>
<div class="MsoNormal">
Emri “yüksek” yerden alan kuvvetli bir rüzgâr çıktığı
sıralarda uğur böceği artık tellerin ötesindeydi, evdeki niyet zamana
uymamıştı… Ve bulutların biriktirdiği bereketi indireceği yeni toprakları vardı
şimdi… </div>
<div class="MsoNormal">
Beyaz eldivenli adam son kez balkonundan “hayalet” şehrine
baktığını bilememişti… Balkondan göz atıp insan”cık”lara “hıhh” deyip
savurduğunda paltosunu, kestirememişti devrimi…</div>
<div class="MsoNormal">
Beyaz eldivenli adam son kozlarını da tüketmek üzereydi.</div>
<div class="MsoNormal">
Seyir değişmişti tellerin ardında.</div>
<div class="MsoNormal">
Gazetecinin devrimin neferlerini yazması yakındı…</div>
<div class="MsoNormal">
Ninni yakanların emelleri ellerinde kalmıştı ki yalancı bilimden
yüce bir yüce vardı… </div>
<div class="MsoNormal">
Ve bir anne dizine yatırdığı oğlunun saçlarını okşarken
ninni niyetine şöyle demişti “ sakın ha uyuma, büyük adam olma yavrum!”…<br /><br />Büşra Apaydın</div>
Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-82874284273086652902012-08-12T09:06:00.001-07:002012-08-12T09:06:18.358-07:00Bİ-İZNİ HUDA ÇEKTİM KALEMİ<br />
<br />
<div align="center" class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i><span style="font-size: x-small;">Çektim tozlanmış kınından kalem-i Ali yi, şimdi anlatıyorum
size birde benden
dinleyin İslam-ı Alemi</span><o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i><br /></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kiminin kimliğinde yazan
Müslüman Kimi eder zina-i nazar</i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kiminin annesi Ayşe,babası Hasan Kimi zulmeder
koymaz mezar<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Şeyhlerinde az bulunur
noksan
Kimi de kimine tuzak
kazar<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>İslam-ı Alemi benden
dinleyin İslam-ı Alemi benden
dinleyin<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kiminin elinde tesbih dilinde zikir Kimi babaya
asi olur<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kimi de hiç gözetmez fakir Kimi aldığın
emanet korur<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kimisi uçmuş olmuş
zakir Kimi düşünde Rasul’ü
görür<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>İslam-ı Alemi benden
dinleyin
İslam-ı Alemi
benden dinleyin<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kiminin dilinde Kur’an Bu
garip kul olmaz
mağrur<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kimi namaz kılmaz
bir an Korkar cahimden
kıyama durur<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Bir de düşmez dilinden yalan Bir de
en cahil olduğun bilir<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>İslam-ı Alemi benden
dinleyin Bir
de beni
benden dinleyin<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kimisi bulunmaz veli<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kimi hoş tutmaz
gönlü<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kimi her gün her
yönlü<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>İslam-ı Alemi benden
dinleyin<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kiminin gözünden yaş
dinmez bir an<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kimi de yenilir
nefsine , olur talan<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>Kiminin dilinde her an
bühtan<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<b><i>İslam-ı Alemi benden dinleyin<o:p></o:p></i></b></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<b><i>Ali Ramazan
Kafalı<o:p></o:p></i></b></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-38742989020967017062012-08-09T16:40:00.000-07:002012-08-09T16:40:23.287-07:00BİZ<br />
gelsin gelsin artık<br />
o sevdalandığımız çağ.<br />
(rimbaud)<br />
<br />
umudun beline yağmur kuşaklar bağladık.diz çöküp üzerine oturduğumuz bulutlardan,<br />
çocuklarını seyrettik dünyanın.bir yaşamayı çalmakdıysa kurşunların niyeti o<br />
namluyu aşkımızla tıkadık.zalimini işledik herkesin beynine.her mazlumun eline<br />
tutuşturduk isyanını.annelere vereceğimiz müjdeleri koyduk sepetlere.her allahı<br />
olana,sevmeyi bellettik.özgürlüğün çayını ektik dağlara.bir kıvrımdan bir heceden<br />
aşka otağ yaratanlar olduk.şiirimiz ki anlaşılmaya mecburdu.onu biz okuduk beton<br />
alınlar karşısında.filmin sonuna herkesin kendini vardırdık.temmuz güneşlerinden<br />
yaptığımız selamları çaktık dik duruşumuzla, elimizde olmayan ihtiyarımıza.tekbirler<br />
ki yetti susuz bakışları bir etmeye.kuşları alıp kedi ağızlarından,yeniden uçurduk<br />
ayetlerle. rüzgarlar ne taşıyorsa gözlerimizden içeri,sahip çıktık onlara.aşkımıza,<br />
yenilgimize, vurgunlarımıza...sahip çıktık.sonra çay bardağını aşkla tutmayı öğrettik<br />
diğerlerine. sonra yenilgimize de aşık olduk.kuru patlıcan seslerinde uzak ülkelerin,<br />
güzel kızlarının,başlarının,yazmalarına bağlanmış cenkleri bulduk.kendinin kendisiyle<br />
kavgasından daha büyük bir savaşın mümkünsüzlüğünü gösterdik onlara.kavun<br />
kokularından yelpazeler yaptık.dutları gerdanlara taktık.mezar başlarını erik ağaçsız<br />
bırakmadık.gitmek istediysek gittik.bir çift göz bakacaksa net bakmalıydı.gözlerdeki<br />
bütün grilikleri erittik günahların sıcağında.nereden bir mey kokusu almışsak oturduk<br />
onu anladık.filozoftan öğrenmiştik kendimize katlanmayı.katlandık.pişmanlıklarımızı<br />
sevdik.ve yaktık bütün tabansızlıklarımızı.kanı devrim ve limon kokan şairden<br />
okuduk. anlattık durmadan,aklımızdan çıkmayan,beynimizden beslenen yolu<br />
öğrendiğimiz adamları.suç koltukta mıydı oturanda mıydı,bilemedik ama o koltukları<br />
da yaktık naralarımızla.mevsimin sıradan bir sabahında zeytin toplamayı hak<br />
edecek birisi çıkarsa karşımıza,belki sonraki tüm bozumlarda bir oluruz onunla<br />
belki diye bekledik.bundan sonra inanılır mıydı bir daha,onu da bilemedik.bu acı<br />
geçiyor muydu onu da. ama biz inadına inandık.inadına.dünyaya söylenecekleri<br />
söyleyecek bizdik.sadece bir tane hayatımız vardı ve şimdi yapmayacaksak ölünce mi<br />
yapacaktık.biz yaşamayı kafamıza takmış,kalbimize koymuş,gözümüze almıştık.<br />
<br />
ümmügülsüm altıparmak<br />Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-49210718281587680602012-08-08T14:30:00.002-07:002012-08-08T19:55:52.197-07:00Hafız'a<br />
<i>Evvelce</i><br />
<i><br /></i>
<i>Sana gönül dolusu selam </i><i>getirdim</i><br />
<i>Ömrümün en meçhul iklimlerinden</i><br />
<i>Göğün altınca muhabbet </i><i>biriktirdim</i><br />
<i>Gönül kapaklarım açıldı uyandım </i><br />
<i>bir gaflet sabahı.</i><br />
<i>Rasyonal ne varsa efendim </i><br />
<i>Ben bu bahçede yitirdim.</i><br />
<i><br /></i>
<i>Oysa</i><br />
<br />
<i>Onun ikliminde nakşoldu halka</i><br />
<i>Kervan göçeli asır oldu</i><br />
<i>İpi koptu tesbihin, dağıldı halka</i><br />
<i>Halık’ı unuttuk daldık halka</i><br />
<i>Asra, saadet ihtiyacı hasıl oldu.</i><br />
<i><br /></i>
<i>Sonra?</i><br />
<i><br /></i>
<i>Doldurduk sandık boşaldı mı dersin?</i><br />
<i>Sandıkta hile var dediler,</i><br />
<i>Ben bilmem daha oraya gelmedi dersim.</i><br />
<i>Bir daha gelsem şu dünyaya</i><br />
<i>Mazlum olur adım, mezalimdir soyadım</i><br />
<i>İskilip’tir şehrim, başörtüm namusum</i><br />
<i>memleketim Dersim.</i><br />
<i><br /></i>
<i>Hasılı </i><br />
<i><br /></i>
<i>Elbette buhrandır geceler, </i><br />
<i>Elbette gözü oyulsundur zalimin!</i><br />
<i>Elbet güneş tutulur bir gün, </i><br />
<i>elbet yarasalar öğle vakti avluda geceler.</i><br />
<i><br /></i>
<i>Ahmed Doğan </i><br />
<i><br /></i>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/q1tRVBjS4tQ?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<i>Kaynak: www.defterk.com<br /><br /> </i><br />
<i><br /></i>
<i><br /></i>
<i><br /></i>
<i><br /></i>
<i><br /></i>
<i><br /></i>
<i><br /></i>
<i><br /></i>
<i><br /></i>Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9174469935475353991.post-56197525801723736642012-08-08T14:11:00.001-07:002012-08-08T14:11:20.238-07:00BURASI FİLİSTİN!<br />
Babamı tutukladılar direnişçi amca ,hapse koyacaklarmış onu.Filistin bayrağı açmış bugün<br />
Mescid-i Aksa’da .Mescid-i Aksa Muhammed (s.a.v)in demiş , Mescid-i Aksa Rasul’ün ümmetinin<br />
demiş.’’Burası Filistin’’ demiş.Gördüm annemde ağlıyordu az önce ,annem ağlarsa bende<br />
ağlarım direnişçi amca.Sen annemin ağladığını babama söyleme olur mu babam sakın<br />
duymasın olur mu?Babama ne yaparlar direnişçi amca, onun namazlarını kılmasına izin<br />
verirler mi peki ?Abimi de ben doğmadan önce götürmüşler acaba babamı da mı aynı yere<br />
götürdüler?Ya babamın silahı o ne olacak ?Babam silahını almadan çıkmazdı evden, onu her<br />
gün temizler ve onun kardeşim olduğunu söylerdi bana.<br />
<br />
Bugün on dokuz yaşıma girdim ve babam da hala dönmedi, abimde…<br />
<br />
Annem de bırakıp gitti beni,öbür tarafta annelerin kaldığı yere.<br />
<br />
Ben çocukluğumda babamın elinden tutamadım, uçurtma da uçuramadım.<br />
<br />
Bir keresinde top oynarken arkadaşım Halit yere düştü,<br />
<br />
Ben de anlamadım, durup dururken yığılıverdi olduğu yere , üstelik gözleri de kapanmıştı.<br />
<br />
Annesi hemen yanına koşup kapanıverdi üzerine,kucağına aldı onu ve ağlamaya başladı.<br />
<br />
O günden sonra Halit bir daha top oynamaya gelmedi bizimle,<br />
<br />
Küsmüş müydü bize acaba ?<br />
<br />
Sonradan öğrendim öldürmüşler onu ,annesi ondan ağlıyordu demek.<br />
<br />
Bu gün on dokuz yaşındayım, abimin götürüldüğü yaşta ,elimde babamın kardeşim olduğunu<br />
söylediği silahı.<br />
<br />
Hedefimde bir İsrail karakolu, yanımda direnişçi amcam ,elimde kardeşim.<br />
<br />
Haydi göreyim seni kardeşim !<br />
<br />
Telsizden İsrail askerlerinin yardım feryatlarını duyuyordum.<br />
<br />
Kardeşim çok sinirliydi ,direnişçi amcamda öyle ve galiba ben de…<br />
<br />
Derken telsizde konuşmaz oldu ve bir sessizlik, emin olduktan sonra,<br />
<br />
Yaklaştık çakal yuvasına.<br />
<br />
Tam o sırada babamı gördüm , annemle beraber,yaklaştı ,tuttu elimden,<br />
<br />
Direnişçi amcam kararıyordu,üzerimde ki Filistin bayrağı hariç,bir de üşümeye başlamıştım<br />
galiba,<br />
<br />
Son olarak gözlerimde bir el kulağımda çınlayan bir söz,<br />
<br />
‘’Burası Filistin!’’<br /><br />Ali Ramazan Kafalı<br />Sevrahttp://www.blogger.com/profile/09672251032299999603noreply@blogger.com0